12 Şubat 2015 Perşembe

İyi ki...

Beni sevdiğinden mi öyle söyledi yoksa cidden gerçek düşünceleri miydi bilmiyorum...
Ama "keşke" dedi, "Keşke çocukluğuma denk gelseydi... O zaman daha mutlu bir hayat geçirebilirdim belki."
İşte sonra, o an, sırf bu sözle durduk yere mutlu oldum ben. Hem de çok...
İçimden yeşil yeşil çiçekli, umutlu bir şeyler sürdü gitti...
Dedim, o zaman bu burda kalmasın!
Devam etmek lazım. ;)

1 Şubat 2015 Pazar

Bir Pazar Keyfi(!) Manifestosu!!!


Hep anlayışlı olmak zorunda değilim.
Hep iyi ve sakin kalmak zorunda da...
Büyük şeyler beklemiyor olabilirim evet, ama bu küçük güzelliklerden de mahrumiyetimi içermemeli.
Birilerine destek olabiliyor olmam bir duvar kadar sağlam olduğumu göstermez.
İnsanları yargılamıyor olmam da onlara tahammül etmem gerektiği anlamına gelmiyor.
Durduk yere bir anda her şeye ve herkese gıcık olabilirim.
Bi homosaphien olarak ben de sıkılabiliyorum.
Bağırırken karşı tarafı duymama özgürlüğüm var!
Neredeyse kırmızı gözlü yeşil bir canavara dönüşebildiğimi görüp vicdanıma oturan öküzlere boynuzlarında dünyamı taşıtıyorum ben.
Ayrıca tüm delirme haklarım saklıdır.
Şartlarım tamam evraklarım tam!
Yarınımda olmak zorunda değilsiniz, ama bu günümün de ucundan tutmayı beceremiyorsanız sizi pistin dışına alalım.
Çünkü öteki tülü ben zaten OYNAYAMIYORUM YERİM DAR!


Dip Not: Üzgünüm Bu Defa Pek Hoş Değil Konu!