11 Temmuz 2012 Çarşamba

Higgs Top 5

Şimdiye kadar paylaşmaya kıyamadığım çok şarkı var, ama şunun şurasında kıyamete de bir şey kalmadı.
Protonlar salınımını tamamlayıp çarpışmış, üstüne bir de tanrı parçacığının parçacığı bulunmuşken ben hala neyin kafasındayım acaba? 
Artık benim de insanlık adına bir şeyler yapmamın vakti geldi!!!!(!)  
Değil tabi...
(Hayır, insanlar dünyanın bi yerinde mikro teknolojilerden bilmem nelerden enerji kaynakları bulup, aklımızın alamayacağı şeyler keşfedip üretiyor, biz burada bütün gün dandik bi ekrana kitlenip yok Tom Cruise ve David Beckham ın basılması, yok şunun selülitleri, yok bunun sevgilileri... carttır curttur saçma sapan geyikler çevirerek dünyayı kurtardığımızı sanıyoruz. Çok bozuluyorum bazen. =( 
Ne yalan söyliyim bilim insanlarını gördükçe kendimi aşırı faydasız hissediyorum. Hoş değil bu durum!
Neyse... ) 
Kıyamete son 6 dayken ben de size bi güzellik yapıyım dedim işte. Bari bu yolla birilerine iki gram faydam dokunsun. =p
Alın bakalım size "Sevdiğim kadınlar ve taptığım şarkıları".
Önemsiz insanların ulaşamayacağı yerlerde saklayınız, kıymetini biliniz!

Oh Land- Sun Of A Gun
                                                               
                                                                     
                                                                                Yani:
Şarkıları orda burda paylaşıp folloş etmeyin. Adam olun!
Öpüyorum.


Kimbra - Settle Down


The Do- On my Shoulders

                                                                   

  
Pur: Pur - Good For Nothing




Anna Nalick - Consider This


                                                                         


Dip not: Yazıların arkasındaki saçma beyaz arka plandan da bi kurtulamadım gitti yarrab! Ne biçimmişim.... =/ 


4 Temmuz 2012 Çarşamba

50 Metre Yüksekten içi Su Dolu Konserve Kutusuna Balıklama Atlama

Niye böyle oldu bilmem. Ama şu sıra hiçbir şeyin tadı yok. Yaz sıcağında kana kana içtiğin biranın kalmış ve ısınmış dibi gibi her şey...
Başlangıcını ne kadar seversen sev, sonu midenibulandırangillerden...
Eskiden sevdiğim yerleri sevmez oldum, eskiden sevdiğim insanları da... (Hatta daha negatif bi takım duygular besliyorum da denilebilir.)
İşin kötü yanı yenilerine de tahammül edemez haldeyim.
Kendimi bi yerlere koyamaz oldum.
İçime zaten sığamıyorum. 
Kafam boş... ama bir o kadar da dolu. 
Bari bi adım atıyım diyorum, bakıyorum önüm kapalı. 
Bi çeşit araf yani... (Araf da çok Elif Şafak tabiri oldu. =/ ayrıca araftakileri de kimse sevmez.)

Bildiğin saçmayım aslında. Böyle yazınca da çok edebiyat parçalıyormuş gibi durdum ama durum bu, yapcak bi şey yok. İç güveysinden daha pis yani halim. 
( Bu ara çok kitap okudum, onun etkisi var kesin. Hayatın anlamını çözüp çözüp akabinde de gidip bi çay koyuyorum. Sonrasında elimde fincan camdan bakıp gördüğüm, duyduğum, yaşadığım ve yaşanılan bi çok şeyi saçma ve anlamsız buluyorum. "Aman Allahım bu ne bohem!" =p)

Her boka bi cevabım var. Her şeyi ucundan az buçuk biliyorum. Bilmiyorsam soruyorum, saçma sapan şeyler öğreniyorum. Hiçbir şeye şaşırmıyorum. Zaten yapı gereği heyecanlandığım vaki değil.

Hepsini toplayınca ortaya ne çıkıyor? 
Kıravat takmış bir göt! =p 
Ya da onun gibi bir şey...

Kendimi ayaklardan bağlayıp 5 metreden bi havuza sallandırasım var. Ne biliyim belki o zaman açılırım. =D

Şimdi niye bu iç daraltıcı şeyleri yazıyorum. Bilmiyorum...
Ya da aslında biliyorum. Ama size söylemeye gerek görmüyorum. Öyle de ukalayım hala.

( Bu yazıyı okuyup içinden "olum çok mutsuz lan, ohh olsun sana" diyen insan var mıdır ki acaba ya?! Düşündüm ama bulamadım şu an. Neyse... Varsa da o kadar da mutsuz değilim lan, aşırı sıkılıyorum sadece... Ama Allah sizin başınıza vermesin kardeş hoş bi şey değil cidden. :p Hadi öperim anam iyi davranın kendinize. Hazır içimde bi "Güllü" yeşermişken, ben neşemi kaybetmeden tadını çıkarmaya gidiyorum. Bu arada  güllü demişken de yaslı başladım şen bittim olsun, şöyle bi şey var severek dinlediğim. Bu da benden size gelsin. Sağlıcakla kalın. =p =D)