25 Ocak 2011 Salı

Ergen Kafası

Bu ara uyumuyorum ben pek. Niye bilmiyorum ama uyumuyorm işte...
Film izliyorum, saçma sapan şeyleri kurcalıyorum, müzik dinliyorum, kitap okuyorum... ha bi de moron oluyorum pc başında...! ( ki o çok tatlı olmuyo tabi =p)
Neyse ben böyle uyumuyorum ya, orta son - lise hazrlık dönemlerimde benim gibi gece uyumayıp sabahın 5inde gayette bi gündelik hayat yaşayanlara VAMPİR derdim ben, o geldi birden aklıma. =) 
Bi de  cep telefonları ergenler arasında fena yaygınlaşmıştı o zamanlar... herkes birbirine "nbr" diyebilmek için gereksiz çağrılar atıp dururdu. Tam leşti yani!! Allahtan 5000 sms olayı çıktı da atlattık o dönemleri. (Şükürler olsun tanrıma!!) Neyse... İşte benim de bazı ruh hastası arkadaşlarım yok değildi tabi bu dönemler... 
Bahsettiğim naber nasılsın temalı anlamsız çağrıları sabahın 5i, gecenin 3ü demeden karşı taraf uyanır mı korkar mı diye düşünmeden cayır cayır kafalarına göre yollardı bu gençler. İşte "Vampir" dediğim tam olarak bunlar benim gözümde. Hele bazıları var ki tam dayaklık. Hadi çaldır kapat 2 sn neyse o bi derece de... bi bakıyosun adam sabahın dördünde tutmuş sana ödemeli atıyo! E tabi o telefon 8 saat aralıksız çalar...Anca sen uyanıcaksın daaa, onu kapatıcaksın daa bilmem kaçı tuşlıycaksın daaa, o-hoooo....
Sonuç? içine sıçılmış bir uyku!
Yani nası bi manyaklıktı o, nası bi düşünce yapısıydı, ben şu yaşıma geldim hala çözemedim yemin olsun. Ergen kafası işte, garip bi şey cidden... hatta tehlikeli aslında =/ =)


Ben düzgün bi cep telefonum yok diye bunalıma girdiğimi bilrim. Ergen halim şu an kullandığım cep telefonunu görse intihar ederdi heralde. 
-Ben boşa mı bunalıma girdimmmm??? Bunun için miydi tüm gözyaşlarımmmm!!!  Kazık kadar olmuşsun hala alamadın mı kendine düzgün bi telefon?!! 
diye sitem edip bi tane patlatırdı sanırım  yüzüme! 
Ahahah! korktum birden ergenliğimden fazla hiddetliymiş şu halime göre. =D 
Bi an düşündüm de... bu yazı ergenliğime de gider mi acaba??

Sevgili ergen Deniz, beni duyabileceksen eğer sana burdan seslenmek istiyorum; 
"Canım o telefon bi amaç değil bi araç emin ol. İlerde msj çekmeye bile deli gibi üşeniceksin, birilerini arayıp sormak tam bi külfet mesela. Zaten herkes sana bu arayıp sormamaların yüznden hayırsız ilgisiz yaftasını yapıştırcak. Bari bi msj çek diye yalvaranını görüceksin... o derece ilgisizsin yani bu telefon olayına! 
Acil durumlarda gerekmese yanında bile taşımazsın düşün artık.... 
O yüzden demem o ki bırak bu cep telefonu meselesi yüznden ağlayıp zırlamayı.Yazık vallahi gözyaşlarıma... =( Ama yok illa ben ağlıycam ergenliğimi sonuna kadar yaşıycam bunalıcam depresicem diyosan sen bilirsin.. ama bari git de bi aşık ol bi birinden hoşlan bi sevgili bul bişey yap gözünü seviyim... git de ona üzül n'olur ya! Senin geçmiş zamanda telefondu bilgisayardı carttı curttu takılıp da atladığın mevzular yüzünden şu an ser sefil oldum valla. =p
22 yaşına geldim hala ileri seviye domestiğim yani! Hoş mu şimdi bu yaptıığın hı söyle bakıyım hoş mu?
Her neyse ya tamam, yine de çok şikayetçi değilm sen bakma bana... ergenlik bu gelir geçer -hele sende çok daha çabuk geçiyo- o yüzden fazla da üzme tatlı canını, ya da canımı, aslında en doğrusu tatlı canımızı...;)
dip not: büyük konuşma otu boku çok eleştirme, sonra hepsi başına geliyo bak benden söylemesi. Ha bi de gitar çalmaya biraz daha erken başla ve bırakma olur mu beybi? Evet söyliyceklerim bu kadar yeniden görüşmek güzeldi neyse canımss öpüyorum seni, seviyorum da ayrıca. Dikkat et kendine görüşürz yine..." =)))
                                         
Veeeee  "back to the future".... Gidiyim de birilerini çaldırıyım bari. Nostalji olur en azından. Hem eğlenirim azıcık. Zaten vampir olmanın farzı bu napalım. Olmazsa olmaz yani, madem uyumuyorum.... her şey usulüne göre olsun di mi? =P
Ya o değil de... konu çağrı atmadan açılmışken değinmeden geçemiycem. Bu çağrı atmaların popüleritesinin "top" olduğu bi dönemde liseli bi genç yavrucağımızın numarası gizliyken (ve o bunu bilmezken) tüm rehberi çaldırıp sonrasında geri dönüş alamayınca kimse beni sevmiyo diye soğan ve sarımsak yiyerek intihar ettiği olayın bende yarattığı travmatik etki de az değildir hani...=/
bu çocuk neden intihar etti Dedim ya ergen kafası işte... en tehlikeli kafa!

18 Ocak 2011 Salı

Hayrolsun rüyamız =)

Ne zamandır kafamda profesyonel bi fotoğraf makinası almak var. 3-5 yıldır bunu belirli aralıklarla dile getirip duruyorum.Ama şu son bi kaç haftadır aşağıda da bahsettiğim yeni girişimler muhabbetiyle bu durumu da artık bi kesinliğe erdirdim. Yetkili mercilerle de konuştum onayımı da aldım. Artık gerekirse sorunlu ergen, parçalanmış aile çocuğu triplerine giricem bi de biraz yemicem içmiycem hatta şu çocuk oyunu dalgasına ekstradan kazanıp bişeyler biriktiricem ve en geç 6 ay içinde bi makine alıcam ben arkadaş! Yeter yani bu fikri icraate geçiremeden bu kadar süründürdüğüm... Düne kadar ne alıcam nası bişey alıcam yok canon dur yok nikondur derken bi türlü karar verememiştim ama dün gece rüyamda bana gelen paketin içinden cillop gibi bi Nikon D3100 çıkınca en sonunda kararımı da verdim hedefe kitlendim. Az kaldı az...yakında benimsin beybi =) 

17 Ocak 2011 Pazartesi

3 vakte kadar 4!

22 yaşıma gelip de bu kafaya hala nası bu kadar domestik olabiliyorum diye düşündüm dün gece.Peki sonuca vardım mı? Hayır! Ama olsun...dün sırf laf olsun diye gittiğim ve hayatımın en anlamsız 2. falını baktırdığım (ki en anlamsız ilk falı da aynı yerde baktırmıştım.Aptallık diz boyu yani!Benimki de bile bile lades işte.Neyse...) kadının söyledikleri boşa gitmesin diyerekten hayatımda yeni kapılar açmaya karar verdim... eğer gerçekten istersem olurmuş.
Ve sonuç olarak bu blog da istedim oldu! hadi bakalım neyse halim...