25 Mayıs 2012 Cuma

Dam Üstünde Saksağan

Her şeyin ne anlama geldiğini ya da nasıl yorumlanacağını bilmemek daha iyidir, çünkü aksi takdirde olayları kendi akışına bırakmaya korkarsınız. Psikoloji, gizemi ve büyü niteliğini yok eder. Anlamlardan konuşmak beni çok rahatsız ediyor. Çünkü anlam çok kişisel bir şeydir ve herkese göre değişir... 


David Lynch 'in bu yazısını ilk okuduğumda inanılmaz abstirik bir tepki vermiştim. Üstüne de 3 saat filan gülmüştük herhalde...
Olur ya bazen; hani düşündüğün şeyleri söylemeye korkarsın. Gerek görmezsin belki de...
Sonra bir gün biri çıkar ve zihnindeki cümleyi sanki senden çalmış gibi, hem de neredeyse aynı kelimelerle çatır çatır söyler yüzüne... İşte tam da o anda meşrulaşır "düşünce".
Zaten bildiğin bir şey başka ağızdan dökülerek gün yüzüne çıkınca, sunduğun tez teori olmuşçasına heycanlanırsın ve sahiplenirsin fütursuzca.

David Lynch de bu sözüyle bende tam olarak bu etkiyi yaratmıştı işte...

Söyleyecek çok şeyim var aslında, ama söylemeyi anlamsız buluyorum...
Konuşmak ciddi anlamda yoruyor artık beni. İnsanların konuşmalarını duymak istemiyorum.
Ne yaptıklarını bilmek, nasıl yaşadıklarını görmek istemiyorum.

Başkalarını çatur çutur yargılarken kendi sözleri ve yaptıklarını görmezden gelebilme kabiliyetlerine şaşıp kalmak ve akabinde hayattan soğumak istemiyorum.

Artık öyle bir şey ki, annemin günlüğünde de dediği gibi " bazen düşünmekten yaşayamıyorum."

"Her şeyin nasıl yorumlanacağını bilmemek daha iyidir!"
Aksi taktirde bir noktadan sonra haklı olmak nefret edilesi bir şeydir.

Aslında daha aptal olabilmeyi dilerdim... Ya da biraz daha bencil!

Söylendiği gibi "empati" kurabilmek de iyi bir şey değil. Siz aldırmayın sakın Üstün Dökmen'e. O sınav stresiydi bilmemneydi filan, kendince konuşuyor boş beleş öyle...

Olaylara kos koca bir cam fanusun içinden bakmak istiyorsanız o ayrı tabi... Doğru ya da yanlış yok! Durduğunuz yer var sadece. Ve o noktada da herkes haklı kendince.

Ayrıca bu kadar kafiye de yeter bence(!) =P

Sonuç olarak artık bi susun lütfen sayın izleyen! Öyle çok konuşmayın.
Beni durduk yere, içimden içimden bağırtmayın!
Kendinizi bana bu derece tanıtmayın.
Seviyorsanız da düzgün sevin, efendi olun abartmayın! :)
Evet söyleyeceklerim şimdilik bu kadar, iyi geceler hoşçakalın.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder